Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye İhracatçılar Meclisi’ndeki barter açıklamasının ardından gündem hızla şekillenmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde, Garanti Barter Genel Müdürü Birbey Ergün önderliğinde, Ticaret Bakanlığı’na uluslararası barter ticaret modelinin işleyiş önerisi sunulmuştu.
Bugün de gündem, Türkiye’nin barter merkezi olması. Sabah Gazetesi yazarı Şeref Oğuz’un Venezüella temelinde ele aldığı konu, “varlık içinde yokluk çekmek” olgusuna dayanmakta. Geçtiğimiz Nisan ayında, Garanti Barter Genel Müdürü Birbey Ergün’ün Gine ile uluslararası barter ticareti görüşmeleri sonrasında vurguladığı gibi, ülkeler sahip oldukları kaynaklara rağmen ekonomik sıkıntılarla mücadele etmekte. Çünkü dolar ve euro gibi uluslararasırezerv para birimi ile ticaretin yürütülmesi, devletlerin kendi ekonomileri üzerinde söz sahibi olmalarını zorlaştırıyor. Bugün, Venezüella’nın sahip olduğu petrol kaynaklarına rağmen, ekonomik sıkıntı içine sürüklenmesi ve dünyadaki bankalar arasında elektronik fon transferini sağlayan Swift dışına itilmesi, tamamen ticari potansiyellerinin yok edilmesi amacını taşıyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Erkan’ın konu hakkındaki görüşlerini paylaşan Şeref Oğuz, Dünya Barter Merkezi Projesi’nin üzerinde duruyor. Türkiye merkezli bir proje üretilmesi, Amerika’nın yapılandırdığı tek yönlü korumacılık ve para transferi bloklarının önüne geçilebilecek olması nedeniyle önem arz ediyor.
Garanti Barter Genel Müdürü Birbey Ergün, konu ile ilgili olarak Çin’in, Afrika ve Rusya ile sürdürmekte olduğu barter ticaret modelinden bahsetmişti. Bu ticaret modeli ile ülkelerin kendi para birimlerini kullanmaları sebebiyle, kur dalgalanmalarından etkilenmeyen şeffaf ticaretin yanı sıra, çeşitli politik durumlara bağlı kalınmaksızın sürdürülebilir bir ticaret modeli kurduklarının altını çizmişti. Aynı şekilde Cumhurbaşkanımız, yönlendirilen “Dolardan sonra hayat var mı?” sorusu karşısında, dolar dışı rezerv para ve alternatif arayışlarından söz etmişti.
Şeref Oğuz’un da belirttiği gibi, barter, yepyeni fırsatlar sunan bir yol, Swift karşısında güçlü bir silah olabilecektir. Gerek kurumlar gerek devlet adına geliştirilen çözüm önerileri ile barter, akademisyenler, kanun yapıcılar, politikacılar ve özellikle finansçılar ile geliştirilip yön değiştirmeyi bekliyor.